Gerilimli Sınırlar
Temmuz 24, 2008 00:00
Saskia Holmkvist, Sini Pelkki, Jussi Puikkonen, Carrie Schneider ve Sauli Sirviö’nün fotoğraf ve video enstalasyon işlerinden oluşan “Gerilimli Sınırlar” sergisi, birbirine derinden bağlı olan “bölge” ve “baskınlık” temaları üzerinde durdu. Serginin küratörlüğünü üstlenen Aura Seikkula serginin amacını, “Evrimin uzun süreci boyunca insanlık, birey - toplum ilişkilerinden toprak mülkiyetine ve fiziksel mülkiyete kadar uzanan son derece karmaşık bir dizi bölgesel davranış geliştirmiştir. “Gerilimli Sınırlar” adlı bu sergi, tanımlanarak sahip çıkılmış bölgenin, buyurgan bir yanı olup olmadığını sorgulamaktadır" şeklinde ifade etti.
“Gerilimli Sınırlar”, insan davranışı ile gündelik yaşamın, “ben” ile “öteki” için yanıt aranıp, bu yanıtın bulunmasıyla nasıl sorgulandıklarını, nasıl yorumlandıklarını tartışmaya açmaktadır. Bireyler, geleneksel kimlik biçimlerini geri plana itme eğilimi gösterirken, çok sayıda bölgesel aidiyet geliştirir ve bunları korurlar. Bu çeşitlilik, bu çoğulluk, kavramsal olarak ayırt edilmemiş ve tanımlanmamış olma sorununa yol açar. Paylaşılan süreçler anlamında kimlik, basitçe bir ideoloji ya da hiyerarşi olarak inşa edilemez ya da atanamaz. Kimliğin, birbirlerine bağımlı bölgelerin büyük çeşitliliğine dayanarak var olup, bu bölgelerin içinde ve arasında anlatıların paylaşıldığı ve geleneklerin sürdürülüp, herkesin eleştirel anlayışı içinde yeniden üretildiği, kimliklerin inşa edilip bireyselliklerin kabul gördüğü, ben ile ötekinin duyarlı ve saygılı biçimde buluştuğu, yepyeni bir itiraz geleneği olarak ortaya çıkması gerekir. Paylaşılan süreçler, kültürle gelişen kaynakların, kimlikleri tekrar tekrar biçimlendiren zengin bir deposu olabilecek potansiyele sahiptir. Paylaşılan bu arenalar arasında, dinamik toplum kendi biçimini alır.